KARAKURT TARİHİ

Karakurt, Kırkağaç İlçesi Manisa İline bağlı bir kasabadır. Nüfusu yaklaşık 3000 civarındadır. Ekonomisi tarıma dayalı olan kasabamızda en çok tütün, sebze, meyve ve zeytin yetiştirilmektedir. Hayvancılık sektörünü geliştirerek ekonomisini daha da ilerletmiştir. Ayrıca kasabamızda kurulan rüzgar enerjisi santralleri ile enerji sektöründe de adı geçer hale gelmiştir. İzmir İstanbul karayoluna 4km, Kırkağaç merkeze 17 km mesafededir.

*    Zamanın önde gelen kişilerinden olan Koca İbrahim,Koca Şıh, Hacı Musaoğlu,Gacal Ali ve Hatip Hoca kasabamızın kurulmasında ön ayak olmuş kişilerdir.Dedelerimiz 1877 yılında Bulgaristan’ın Deli Orman Bölgesinin  Razgat Eyaletine bağlı Şumlu ilçesinin Sarunasuhlar köyünden kalkarak Türkiye’ye göç etmişlerdir.İlerleyen günlerde Manisa’ya gelerek bugünkü Gelenbe Kasabasının 19 Km. kuzeyinde bulunan dağlık bölgeye gelerek Hamidiye Köyünü kurmuşlardır..  

*    1904 yılında yukarıda ismi zikredilen kişiler aileleri ile beraber bugünkü Karakurt Kasabasının bulunduğu yere gelmişlerdir.  Burada ikamet etmekte olan Rum Tomas ismindeki çiftlik sahibinin arazisinin satın alarak ilk yerleşimi yapmışlardır.Karakurt’un ilk ismi “Hazergrat”’tır. 

*      Daha sonra kısa bir süre “Alemdar” ismini almıştır. Burada yaşamakta olan Rum asıllı  çiftlik sahibinin ten renginin esmer oluşu ve kurt gibi çalışıyor olması nedeniyle dedelerimizin bu kişiye ”KARAKURT” lakabını taktıkları, ilerleyen günlerde  “Karakurt’un yeri “ daha sonra da Karakurt Köyü olarak anılmaya başlandığı rivayet edilmektedir. Uzun süre küçük ve fakir bir köy olan Karakurt halkının çalışkanlılığı ve  kaliteli tütün ekimi yapması sayesinde kısa zamanda gelişmiştir.Kırkağaç’a bağlı Hamidiye köyünden  göç alarak hızlı bir nüfus patlaması sonucu zaman içinde Kırkağaç’ın 2. büyük kasabası durumuna gelmiştir. Kasabamız 1989 yılında Belediyelik olmuş ve kısa zamanda kuruluşunu tamamlayarak modern bir kasaba görünümünü almıştır. 

            Günümüzde hızla değişime uğrayan ve gelişen Karakurt Kasabası, modern görünüşü ve yeni kurulan Rüzgar Enerji santralinin görünümü ile ayrı bir güzelliğe sahip olmuştur. Kasabamızın kuruluşundan bugüne kadar katkıları olanları rahmet ve saygı ile anıyoruz….

Karakurt ve Çevresindeki Arkeolojik Bilgiler:

                                                                               Mysia ve Mysialılar
Mysia ve Mysialılar: Kuzeybatı Anadolu'nun Bursa, Balıkesir, Soma, Kırkağaç, Bergama ve Karakurt yöresine antik devirde ''Mysia'' ve buranın yerli halkına da ''Mysialılar'' adı verilmekteydi. Homereos'un İliada adlı destanında Troialıların müttefikleri oldukları belirtilen bu insanların bölgeye ne zaman ve nereden geldiklerine ilişkin kesin bir kanıt yoktur. Bazı efsanelere göre Mysialılar Thrax'larla akraba idiler ve Troia savaşından önceki bir dönemde batı Anadolu'ya göç etmişlerdi. Öte yandan Strabon (572) ve Herodotos gibi antik yazarlara göre bu bölge halkı Mysialılar halkı bu bölgeye Lydia'dan göç etmişlerdi ve Lydia ile Phrygialıların kullandıkları dilin karışımı olan bir dili konuşuyorlardı. Tuna kıyısında yaşayan Moesialıların aynı zamanda Mysoi diye de adlandırdıklarına bakacak olursak, onların ülkemize Avrupa'dan gelmiş olduklarını düşünebiliriz. Belki de iki Mysia'yı ve Mysialıları ayırt etmek için Anadolu'nun bu bölgesine '' Asia'nın Mysia'sı'' denmekteydi. Efsane, destan ve bazı antik yazarların verdikleri bu bilgiler dışında, bölgenin erken devir tarihi hakkında fazla bir şey bilinmemektedir. Yortan (şimdiki adı Bostancı) kazılarında ortaya çıkan ve İ.Ö. 3000-2500 yılları arasına tarihlenen arkeolojik buluntulara bakacak olursak, bu bölge ilk olarak Yortan kültürüne sahne olmuştur. Kimi bilim adamları bu kültürü yaratan halkın luwiler olduklarını öne sürmektedirler. Bugün genel kabul gören düşünceye göre Bakırçay vadisi'nde ve civarında yaşayan Mysia halkı, 3. binde başlayan kavimler göçü sırasında Avrupa'dan gelerek bu bölgeye yerleşmişti. Buradaki Grekçe olmayan bazı yer adlarına bakacak olursak, bu bölgeye yerleşen insanlar Thrakia-Phrygia dillerinin karışımı olan yerel bir dil kullanıyorlardı. Örneğin Kaikos'un eski adı olan Ketios, Nakrasa veya Akrasos ve Kidanis gibi. Yörede yaşayan yerli kavimlerle kaynaşan bu halk 2. binyıl sonlarında Yunanistan'dan gelen yeni bir göç haraketi sonucunda bu bölgeye yerleşen ve Aiol'ler diye adlandırılan göçmenlerle bütünleşmişti.
 

Yunan mitolojisindeki bazı öykülere bakılırsa, Yunanlı göçmenlerle yerli halk arasında uzun sürtüşmeler de ortaya çıkmıştı. Lydia ve Phrygialıları '' kibar insanlar '' olarak tasvir eden Aiskhines ve Ksenophon gibi antik yazarlar, Mysialıların savaşçı bir kavim olduklarını belirtmişlerdir. Söylendiğine göre, bir savaşta Mysialıların eline düşmek, ölmek demekti. Bu nedenle antik devirde herhangi bir nedenle çaresizliğe düşen insanlar için ''Mysialıların eline düştü'' ifadesi kullanılmaktaydı. Bu nedenle olacak, Cicero bile bir nutkunda Mysialıları ''aşağılık'' insanlar olarak nitelemekteydi. Anadolu'daki Pers egemenliği sırasında Mysia ile Lydia aynı satraplık içinde yer almaktaydılar. Anadol'daki Pers egemenliğine son veren Büyük İskender'in ölümünden sonraki paylaşımda Thrakia ile Mysia Lysimakos'a verildi (İ.Ö.311). Lysimakakos'un 281 yılında Suriye Kralı Seleukos'a yenilmesi ve ölümü ile bölgenin büyük bir kısmı Suriye egemenliğine girdi. Ama bu dönemde Bergama ve yöresi Pergamon Krallarının yönetimi altındaydı. Romalıların İ.Ö. 188 yılında III. Antiokhos'u yenilgiye uğratarak Batı Anadolu'daki Suriye egemenliğine son vermelerinden sonra Mysia, Lydia, Phrygia, Karia, Lykia, Pisidia ve Pamphylia bölgeleri Pergamon Krallığına bağlandı. Nihayet Pergamon'un son Kralı III . Attalos'un vasiyeti v I.Ö. 133 yılında ölümü üzerine Pergamon Krallığının tüm toprakları Roma Krallığının eline geçti; Mysia ve küçük Asya Eyaletine dahil edildi. Aiolis, Lydia ve Mysia sınırlarının kesiştiği ve kaikos çayı'nin kaneranda yer alan Karakurt'ta, prehistorik dönemden Bizans'a kadar uzanan dönemin izlerini görmek mümkündür. Karakurt'un hemen yakınların da çok sayıda prehistorik yerleşimin yanısıra, Nakrason Akrasos, kareneitai, Stratonikeia, Attaleia, Hermokapeleia, Tibbe ve Khiliara gibi antik yerleşimler bulunmaktadır.